A – Kullanım Alanları:
– Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman), genelde olan olay ve durumları
vurgulamak için kullanılır, örneğin dünyanın kendi etrafında dönmesi, suyun 100
derecede kaynaması gibi. Bunlar hep olan ve hiç değişmeyen genel kurallardır ve
geniş zamanla ifade edilirler. Bir başka deyişle, geçmişte olan, şuan da olmaya
devam eden ve gelecekte de olacak olan şeyleri anlatmak için kullanılır.
Örnek:
The sun rises from the east. (Güneş doğudan doğar.)
– Bunun dışında, her gün yaptığımız günlük aktiviteleri anlatırken de Simple
Present Tense kullanırız. Her sabah 7’de kalkmak, her gece yatmadan önce diş
fırçalamak ve her haftasonu sinemaya gitmek gibi alışkanlıklar bu kullanıma
örnektir.
Örnek:
I get up at 8 o’clock every morning. (Her sabah 8’de
kalkarım.)
– (Geçici olmayan) kalıcı durumları anlatırken
kullanılırlar:
Örnek:
Mr and Mrs Shaw live in Bristol. (Bay ve bayan Shaw,
Bristol’da yaşıyor.)
– Geniş zamanda kullanılan zaman belirteçleri: Always (daima, her
zaman), never (asla, hiçbir zaman), often (sık
sık), usually (genellikle), rarely (nadiren)
– Son olarak, bazı fiiller (bir sonraki konumuz olan) “şimdiki
zaman- present continuous tense” kalıbında kullanılamazlar, sadece ve
sadece geniş zamanda (simple present tense) kullanılabilirler. Bu filler
şunlardır:
Appreciate (Takdir etmek)
Believe (İnanmak)
Belong (Birine, bir şeye ait olmak)
Care (İlgilenmek, umursamak)
Consist (İçermek)
Cost (Kıymette olmak, mal olmak, pahası olmak)
Contain (Kapsamak, ihtiva etmek)
Depend (Bağlı olmak)
Dislike (Hoşlanmamak)
Doubt (Şüphelenmek)
Envy (Kıskanmak)
Exist (Mevcut olmak)
Fear (Korkmak)
Feel (Hissetmek)
Hate (Nefret Etmek)
Hear (Duymak)
Include (İçermek, kapsamak)
Imagine (hayal etmek, aklında canlandırmak)
Know (Bilmek)
Like (Hoşlanmak)
Love (Sevmek)
Mean (Manasında olmak, anlamına gelmek)
Need (İhtiyaç duymak)
Owe (Borçlanmak)
Own (Sahip olmak, malik olmak)
Possess (-e sahip olmak)
Prefer (Tercih etmek, yeğlemek)
Realise (Gerçekleştirmek)
Remember (Hatırlamak)
See (Görmek)
Seem (Görünmek, gözükmek)
Smell (Koklamak, kokmak)
Sound ( … gibi görünmek, kulağa …. gibi gelmek)
Suppose (Zannetmek, farzetmek)
Taste (Tatmak, tadına bakmak)
Understand (Anlamak)
Want (İstemek)
NOT: Bu fiillerin akılda kalması için şuna dikkat edin:
Bu listedeki fiillerin hiçbiri, bir hareket /
devinim / aktivite bildirmez, sadece durum -
hal bildirirler. Bu sebeple de
sadece geniş zamanda kullanılabilirler. Bu konuyla
ilgili olarak, şimdiki zamanın anlatıldığı konuya da göz atmanızda fayda vardır.
B - Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Geniş Zaman’da Olumlu Cümle
Eğer cümlemiz olumluysa ve özne olarak “he”, “she”
ya da “it” ten biri kullanılıyorsa fiil “s” ,
“es” veya “ies” eklerinden birini alır. Diğer
öznelerde fiile ek getirilmez. Peki “he”, “she”
veya “it” öznelerinden biri kullanılırken fiile “s”
, “es” veya “ies” eklerinden hangisini
getireceğimizi nereden bileceğiz?
*Eğer fiil “y” ile bitiyorsa, fiildeki “y”
düşer ve “ies” alır:
fly – flies try – tries study – studies gibi.
* Eğer fiil “s , sh , ch , x” gibi harflerle bitiyorsa, fiil
“es” eki alır:
watch – watches fix - fixes finish – finishes gibi.
* Bu iki kural dışındaki fiillere sadece “s” harfi
gelir.
Not: Sahip olmak anlamına gelen have fiili yukarıdaki ek
getirme kurallarının dışında kalır. He, she ve it özneleriyle kullanıldığında
has haline dönüşür.
I have nothing. (Hiçbir şeyim yok.)
She has nothing. (Hiçbir şeyi yok.)
Örnek:
They go to bed at 23:00 every night. (Her gece 23:00’da
yatmaya giderler.)
She sometimes plays guitar. (Bazen gitar çalar.)
He never watches the news. (Asla haberleri izlemez.)
Geniş Zaman’da Olumsuz Cümle
Eğer olumsuz bir cümle kuruyorsak, “he, she, it” öznelerinden biriyle
başlayan cümleye “doesn’t” yardımcı fiili gelir. Geri kalan öznelerle başlayan
fiiller “don’t” yardımcı fiilini alırlar.
Örnek:
She doesn’t want to go to the cinema. (O, sinemaya gitmek
istemez.)
We don’t like TV shows. (Biz, televizyon şovlarını
sevmeyiz.)
Hatırlatma: Simple present tense - olumsuz cümlede fiile
hiçbir ek getirilmez, olumlu cümlede gördüğümüz sadece “he-she-it” öznelerine
gelen ekler, olumsuz cümlede yardımcı fiile geldiğinden dolayı tekrar ana fiile
ek getirilmez.
Örnek:
He doesn’t play any pc game. (Hiçbir bilgisayar oyunu oynamaz.)
It doesn’t smell so good. (Pek de iyi kokmaz.)
* “Asla” anlamına gelen never
zaten olumsuz bir anlama sahip olduğu için, içinde never geçen cümlede ikinci
bir olumsuzluk eki kullanılmaz. Çünkü never
ile cümleye zaten olumsuz anlam yüklenir.
Örnek:
She never smokes. (Asla sigara içmez.)
They never watch cartoon. (Asla çizgi film izlemezler.)
Geniş Zaman’da Soru Cümlesi
Soru cümlelerinde, özne “he, she, it” ise yardımcı fiil olarak
“does”, diğer öznelerle de “do” kullanırız.
Soru cümlelerinde yardımcı fiilimiz özneden önce gelir ve fiilimiz herhangi bir
ek almaz. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi
herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından
yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Do you want to watch film? (Film izlemek ister misin?)
Does he study for the exam? (Sınav için çalışır mı?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa “do” yerine “don’t”
, “does” yerine de “doesn’t” kullanırız:
Örnek:
Don’t you come to the party? (Partiye gelmez misin?)
Doesn’t she watch TV? (Televizyon izlemez mi?)
0 yorum:
Yorum Gönder